Sorunsuz ve normal yollarla bebek sahibi olan çiftlerin bir kısmı ikinci kez anne baba olmak istediklerinde bazı sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Bu çiftlerde görülen, 1 yıl ve daha uzun süreyle korunmadan gebe kalamama durumuna sekonder infertilite (ikincil kısırlık) deniyor. Bu çiftlerin de tıpkı hiç bebek sahibi olamamış kişiler gibi değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak öne çıkan faktörler ve bu faktörlerin sıralanmasında farklılıklar yaşanabiliyor.
1. Baba adayı farklıysa sperm testi gerekiyor
Bu sorunun çözümü için tedaviye çok basit bir soruyla başlamak gerekiyor. “Acaba kadın aynı kişiyle mi çocuk sahibi olmak istiyor?” Eğer yeni bir eş söz konusu ise sperm testi yapılması gerekiyor. Yapılan testin ardından şayet bir sorun görülürse tedavi ona göre ilerliyor. Testis operasyonu ya da kemoterapi tedavisi gibi bir durum söz konusu olmadıysa erkeklerin sperm kalitesi ve sayısında değişiklik yaşanmıyor. Yani eğer eş değişikliği söz konusu olmadıysa genelde bu durumun sebebi kadından kaynaklanıyor.
2. Annenin yaşı 35’ten fazlaysa yumurta sayısı düşüyor
Kadının, sekonder infertilite yaşamasının farklı nedenleri bulunuyor. Ancak en sık karşılaşılan sorunun kaynağı yaş. İlerleyen zamanla beraber yumurtalıklardaki yumurta sayısı ve kalitesinde azalma meydana geliyor. Özellikle 35 yaş üstünde dramatik bir düşüş yaşanıyor. Kadınlarda ikinci çocuk istedikleri dönemde görülen bu kısırlık durumu için Ultrasonda yumurta sayımı ve AMH testi yapmak gerekebiliyor. Çıkan sonuçlar doğrultusunda doğru tanı konulabiliyor.
3. Geçirilen operasyonlar kısırlığa neden oluyor
Bu dönemde yaşanan kısırlığın bir diğer nedeni ise ilk doğumdan sonraki dönemde yaşanan ve doğumsal organlara zarar veren operasyonlar. Yumurtalık kisti, kitle alımı, rahim ve rahim ağzına yönelik operasyonlar ve hatta batın içindeki başka organlara yapılan girişimler bile kısırlığın oluşmasına neden olabiliyor.
4. Enfeksiyon ve iltihaplar tüpleri tıkıyor
Sıklıkla karşılaşılan başka bir durumsa geçirilmiş enfeksiyon ve iltihabi durumlar. Bu gibi durumlar tüplerin tıkanmasına ya da rahim içinin etkilenmesine yol açıyor. Enfeksiyon ve iltihap kaynaklı sorunlar daha çok spiral kullanmış ya da ağır akıntısı olan kişilerde görülüyor.
5. Miyom ve polipler hamile kalmayı etkiliyor
Zaman içerisinde gelişen ve rahim içinde gebeliğin yerleşmesini veya gelişmesini önleyen hastalıklarda da sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bu sorunları ortadan kaldırabilmek adına rahim içi polipleri, miyomları ve rahim içi yapışıklıkları tespit etmek önemli. Son yıllarda rahim içi değerlendirmesini yaparken sulu ultrason (SİS)da denilen yöntemi kullanıyoruz.Ultrasona bakarken bir yandan rahim içine sıvı verip rahim içindeki oluşumları net bir şekilde tespit edebiliyoruz.
Sorunu doğru teşhis edip uygun tedaviyi uygulamak şart
İkinci çocuklarını istedikleri dönemde bebek sahibi olamayan çiftlerin sorunlarını ortaya çıkartmak ve uygun tedaviyi şekillendirmek için öncelikle iyi bir görüşme yapılması gerekiyor. Görüşmeyle birlikte de yumurtlama kapasitesini değerlendirmek, rahim içi ve tüpleri gösteren film (HSG) çekmek, gerekirse sperm testi yaptırmak gerekebiliyor.
Çiftlerin bebek sahibi olamamaların farklı sebepleri bulunuyor. Bu nedenle sebebe yönelik tedavi yapmak en doğru yaklaşım. Tedaviye rağmen gebe kalamama durumlarında ise tüp bebek ya da aşılama gibi yardımcı üreme tekniklerine başvurmak gerekebiliyor.